ESİAD Ekonomik Gözlem Grubu tarafından hazırlanan Türkiye Ekonomisine İlişkin Değerlendirmeler Sunumu ile 2021 Yılı ESİAD Beklentilerinin ele alındığı çevrimiçi toplantı gerçekleştirildi. ESİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Ekonomik Gözlem Grubu Başkanı Muhittin Bilget’in yaptığı “2021 Türkiye Ekonomisi: Beklentiler ve Öngörüler” başlıklı sunumdan sonra 2021 Yılı ESİAD Beklentileri anket sonuçları da değerlendirildi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Yönetim Kurulu BaşkanıMIZ Fadıl Sivri, pandeminin birçok dengeyi değiştirdiğini belirterek, “Tüketim ve alışveriş kalıplarında değişiklikler, ürün dizaynında, tedarik zinciri yapısında ve pazarlamasında yeni yaklaşımlara neden oluyor. Üretilen mal ve hizmetlerin doğaya daha duyarlı olması için yeşil ekonominin ve giderek daha da artan dijitalleşmenin, dijital para sistemlerinin getireceği yeni trendlere uyumu gerektiren bir sürecin başlangıcındayız.” dedi.
2020 yılı sonuna doğru hukuk ile makro ekonomi başta olmak üzere reform açıklamalarıyla birlikte normalleşme beklentilerinin oluştuğuna, ancak önümüzdeki dönemde bu beklentilerin daha somut adımlarla ele alınmasının önemli olduğuna değinen Sivri, “Güçler ayrılığının bir deyimden ibaret olmadığı bir Türkiye hedefi öncelikli olmalıdır. Ülkemizde demokrasinin gelişmesi, insan haklarının evrensel ölçülerde karşılık bulması, hukukun üstünlüğü, yargı ve kurumların bağımsızlığının yerleşmesi için adımların atılması, söylemde kalmadan ve liyakat ilkesiyle birçok alanda ele alınması gereken yapısal reformların hızla uygulanması yeni yılda vazgeçilemez ve ertelenemez beklentilerimizdir.” diye konuştu.
Sivri, “Son yıllarda tüketim harcamalarının arttırılması gayesiyle düşük reel faizli parasal genişleme sonrasında yüksek enflasyonla ve dolarizasyon etkileriyle karşılaştık. Bu durum kur risklerinin artmasına ve şirket bilançolarında bozulmalara yol açan bir döngü ile sanayi yatırımlarının olumsuz etkilendiği bir süreçle sonuçlandı. Ekonomimizin istikrara kavuşması, doğrudan yabancı yatırımlar ile kaynak girişine imkan verecek güven ortamının ve tüm alanlarda öngörülebilirliğin sağlanmasına bağlıdır. Önümüzdeki dönemde enflasyonla mücadele ve kısıtlı kaynakların üretim ile ihracatın arttırılmasına yönlendirilmesi en önemli hedef olmalıdır” dedi.
Son yıllarda dünyada serbest ticaret anlaşmalarının geçmişe oranla çok daha sık karşılaşılan bir olguya dönüştüğünü söyleyen Sivri, “Avrupa Birliği’nin üçüncü taraflarla yaptığı anlaşmalara Türkiye’nin dahil olabilmesi son derece önemli bir konu. 2021 yılında serbest ticaret anlaşmalarının hızla artan önemi sebebiyle Türkiye dış politikada işbirliklerini ve alternatiflerini artırmalıdır.” şeklinde konuştu.
Sivri sözlerini şöyle tamamladı: “Avrupa Birliği ile ilişkilerimizin sağlıklı bir eksene oturması tarafların kendilerine düşenleri yapmalarına bağlı. Mart ayında AB Liderler Zirvesi’nde karşılıklı çıkarların adil bir şekilde gözetildiği yeni bir döneme girmeyi umut ediyoruz. Bu konuda tam üyelik müzakerelerinin devam ettirilmesi ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konularında adımların atılabilmesi için görüşmelerin başlatılmasını ve gerekli mutfak çalışmalarının yapılmasını bekliyoruz”
“İşsizlik temel problemimiz”
ESİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Ekonomik Gözlem Grubu Başkanı Muhittin Bilget, yaptığı sunumunda Türkiye Ekonomisinin 2020 performansı ve 2021 beklentilerini değerlendirdi. Bilget, “Türkiye’nin 2020 yılını pandemiye rağmen %0-1 aralığında olsa da en azından pozitif büyümeyle ve 730-740 milyar $ civarında bir gayrisafi milli hasıla ile kapatmasının beklendiğini, kişi başına milli gelirin de 8.800-9.000 $ olarak gerçekleşebileceğini” ifade etti.
Bilget sunumunda, “Pandemi etkisiyle 2020 yılının ilk yarısında yaşanan son derece ciddi ekonomik daralma, yılın ikinci yarısında yavaş yavaş toparlanmaya dönüştü, hali hazır siparişlere ve kapasite kullanım oranlarına bakıldığında 2021 yılına ihtiyatlı bir iyimserlik içinde giriyoruz.” diye konuştu.
Uluslararası kuruluşlarca yapılan tahminlere göre Türkiye’nin G20 içinde olmaya devam edeceğini belirten Bilget, işsizlik konusuna dikkat çekti. İşsizlikte, geniş tanımlı işsizliğe bakmak gerektiğini ve genç işsizlik oranlarının çok yüksek olduğunu söyleyen Bilget, “İşgücüne katılım oranı yüzde 53’lerden 50’lere indi. Üstelik işten çıkarmanın yasak olduğu bir dönemi yaşıyoruz. İşsizlik son derece ciddi bir sorun” dedi.
Dünyada en büyük problemin gelir dağılımı ve artan popülist siyaset anlayışı olduğunu belirten Bilget, Türkiye’nin birincil sorununun işsizlik, ikincisinin kuraklık ve üçüncüsünün de dünyayla benzer biçimde gelir dağılımı olduğunu vurguladı. Bilget, 2021 yılında Türkiye’de ve dünyada yaşanması muhtemel olumlu gelişmeler ve riskli hususları paylaşarak sunumunu tamamladı.
Toplantıda ayrıca Ekonomik Gözlem Grubu Üyesi Saim Uysal 2021 yılı para ve kur politikası, ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanlık Divanı Üyesi ve Ekonomik Gözlem Grubu Üyesi Sıtkı Şükürer ise ekonomi ile vergi konusunda paylaşım ve değerlendirmelerde bulundu.
Anket sonuçları açıklandı: büyüme beklentisi yüzde 4
Toplantıda “Türkiye Ekonomisine İlişkin 2021 Yıl ESİAD Üye Beklenti Anketi” sonuçları da açıklandı. Buna göre 2021 Türkiye GSMH büyüme oranı beklentisi yüzde 4, 2021 Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) enflasyon beklentisi yıllık yüzde 13.5, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) enflasyon beklentisi 14.8 , 2021 için işsizlik oranı beklentisi ise yüzde 16 olarak açıklandı. ESİAD üyeleri önümüzdeki dönemde en büyük risk olarak COVID-19 salgınını görürlerken, 2021 yılında öncelik verilmesi gereken konuları hukukun üstünlüğü, ekonomik istikrar, COVID-19 salgını ve dış politika olarak sıraladılar. İzmir’de öncelik verilmesi gereken yatırımlar konusunda ise kentsel dönüşüm projeleri, şehir içi ulaşım ve dijital altyapı yatırımları ilk üç sırayı oluşturdu.