“Yerkürenin ritmi değişiyor”
Konda Araştırma Genel Müdürü Bekir AĞIRDIR pandemi ile uğraştıkları bir dönemden geçtiklerini ve pandemi sonrası değişimlere odaklanıldığını söyleyerek, “Ancak daha geniş bir plandan bakmak gerekiyor. Önce bu önerilerin vücut bulduğu hikayelere bakmak lazım. Mesele sadece pandemi ve hükümet meselesi değil. Problem daha kapsamlı, insanlığın bir problemi” dedi.
Dünyadaki değişime ve sorunlara bir projeksiyon tutarak konuşmasına başlayan AĞIRDIR “İnsanlığın çağ değişiminde olduğuna inanıyorum. Gelecek hikayelerine baktığımızda hem felaket hikayeleri var. Bu gelecek hikayeleri üç temel dinamikten besleniyor, yerkürenin ritmi değişiyor, yerkürenin kaynakları sonsuzmuş gibi davranıyoruz, ancak öyle olmadığını anlıyoruz, bu sürdürülemez. İkinci temel dinamik ise teknolojik sıçrama. Bu teknolojik sıçramanın zihin haritalarımızda ürettiği değişime daha çok ilgileniyorum. Zaman ve mekan kısıtından kurtulduk. Bugün dayanıklılık tanımı da değişti. Mali tablolar değil teknolojik değişikliklere uyum da buna etkili artık. Yarın yeşil mutabakatta bir sektöre kısıt getirecekse AB mali bilançonuzun dayanıklılığı değil, o üretim hatlarını başka bir ürüne kaç dakikada döndürebileceksiniz bu önemli hale geldi” diye konuştu.
İletişim çağında bir çok aktörün ortaya çıktığını ve mikrofon ile kamera artık herkesin elinde olduğuna dikkat çeken AĞIRDIR, “Milyon dolarlık reklam yapsanız da içerden bir video, bir görüntü tüm kampanyanızı bitirebilir. İletişim konuşmak değil dinlemek haline geldi” dedi.
“İnsanlık ara dönemde”
İnsanlığın, uzaya çıkan mekiğin ateşler çıkaran, kozmonotların soluksuz kaldığı gibi bir ara dönemde olduğunu söyleyen AĞIRDIR, “Bu iktidarlar da bu dönemin iktidarları. Devletler arası bölüşüm mücadelesi de başlamış durumda. Eskiden Soğuk Savaş diyorduk, tanımlıydı, belliydi. Şimdi tanımlı olmayan Rusya, Çin, ABD başta olmak üzere siyasal egemenlik kavgası var. Ekonomik egemenlik kavgası var. Bütün dünyada bu teknolojilerin ve bilginin anonimleşmesi ile kültürel bir dengelenme ihtiyacı var. Batı ile İslam dünyası arasında müthiş bir gerilim mevcut” dedi.
Bu üç gerilim alanında henüz dünyanın nasıl selamete kavuşacağına dair bir hikayenin olmadığı gibi bu hikayeleri savunan siyasetçilerin de olmadığına dikkat çeken AĞIRDIR, “Türkiye tam da bu üç görünür gerilim hattının da hem öznesi hem sahnesi. Bunun sonuçlarını da yaşıyoruz” dedi.
“Yoksulluk ve adaletsizlik kalıcılaşıyor”
Kendisinden örnek veren AĞIRDIR, “Artık benim gibi gençlerin Çal’dan çıkıp devlet okullarında okuyup ODTÜ’yü kazanması mümkün değil. 60 milyon insan Türkiye’de yıllık 3200 dolar ile yaşıyor. Siyasi haritamız aynı zamanda ekonomik bir harita. Kıyı CHP, iç bölgeler AKP doğu HDP. Türkiye’de de bu gerilimler yaşanıyor. Siyaset de bu üçlü kümeye sıkıştı. Yani bir zemin açamıyoruz. Tek bir lider, tek bir parti, tek bir siyasetten çıkış beklemek doğru değil. Topyekün bir değişim yakalamamız gerekiyor” dedi.