Cumhuriyet’in kazanımları
Cumhuriyet kazanımlarını da konuşmasının ikinci bölümünde değerlendiren Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkiye Cumhuriyeti’nin hayatına yasaları değiştirerek başladığını ve Medeni Kanun ile Türk hukukunu enternasyonal hukuka uygun hale getirdiğini ifade etti.
Kadın erkek arasındaki eşitlik için atılan adımların da Cumhuriyet ile başladığını söyleyen Ortaylı, “1. Dünya harbinde elinden bereketli toprakları çıkmış, kaliteli nüfusu 10 yıl süren savaş ortamı eritmiştir. Demirciler, marangozlar, çiftçiler, hep şehit düşmüştür. Eğitim ve sağlığa önem vermemiz gerekiyordu, bunu da Cumhuriyet ile başardık. İki dünya savaşı arasındaki dünyada eğitim çok sosyalleşmiş ve herkese verilmiş bir hak değildi. Üniversiteye gitmek bir işçi çocuğu için 1960’larda Batı Avrupa da bile sorundu. Ancak iki harp arasında kabiliyetli gençlerin okumasının sağlandığı memleket Türkiye olmuştur bu da Cumhuriyet’in eseridir” dedi.
Sağlıkta Türkiye’de önemli bir örgütlenme ve bir takım hastalıkların kontrolünde başarının da Cumhuriyet dönemi eserlerinden olduğunu vurgulayan Ortaylı, “Türkiye aslında Cumhuriyet ile dünyaya bakışı ve eğitimdeki reformlar sayesinde 3. dünya ülkeleri arasına eklenemeyecek bir ülke olmuştur. Ancak bugün eğitimde gerileme var, bunun halledilmesi gerekir. Öğretmen yetiştirmek, nitelikli eğitim bunların başında geliyor” dedi.
İş aleminin kültürel hayata katkı koymasının öneminden bahseden Ortaylı, “Bilim, kültür ve sanatın gelişmesi, kitlenin buna göre değiştirilmesi, yani Cumhuriyet vatandaşının ortaya çıkışı, herkesten önce çalışan insanlara, girişimcilere bağlıdır” dedi.
“Hukukta usül vurgusu”
Anayasa Mahkemesi’nin kararına yerel mahkemenin uymaması konusu üzerinden gelen bir soruyu yanıtlayan Prof. Dr. İlber Ortaylı, hukukun bir usül meselesi olduğunu ancak Türkiye’nin buna riayet etmediğini ifade etti. Yüksek mahkemelerin kararlarına itirazlarında da bir usul olduğunu ve buna uyulması gerektiğini söyleyen Ortaylı, “Buna uymazsanız toplum düzeninde yaralanma olur. Maalesef hukuk düzeninde tabipler kadar başarılı olamadık. Mühendislik ve tıp alanında büyük ilerlemeler kaydettik, her iki alanında ananesi vardır ancak hukuk, hukuk eğitimi ve adliyelerde bunu öne sürmem çok zor. Asıl hukuk alanında büyük reforma ihtiyacımız var” dedi.
Ortaylı, “Bütün meselemiz iyi hukukçu yetiştirmekte, Hukuk fakültelerimiz muhakemesi güçlü öğrencilerin okuduğu yerler olmalı, ancak son yıllarda bu böyle olmadı. Bütün meselemiz iyi hukukçu yetiştirmektir. Hukuk tarihi ve Roma hukuku bilmeyen hukukçunun kasabalarda gördüğümüz dava takipçilerinden farkı yoktur. Mesela Kudret Ayiter’i Roma Üniversitesi unutamamıştır, iyi hukukçular yetiştirmemiz gerekiyor” dedi.