Derneğimiz Ekonomik Gözlem Grubu tarafından hazırlanan Türkiye ekonomisinin 2019 yılı değerlendirmeleri ve 2020 yılı beklentileri sunumu dernek merkezimizde yapıldı. Değerlendirme ve beklenti sunumunu Yönetim Kurulu Üyemiz ve Ekonomik Gözlem Grubu Başkanı Muhittin Bilget yaparken, 2020 yılı değerlendirmeleri anket sonuçları sunumunu ise Genel Sekreterimiz Hale Altan yaptı.
“Ekonomi yeni bir üretim modeli ile desteklenmeli”
Toplantının açılış konuşmasında ekonomiye dair görüşlerini paylaşan derneğimiz Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri, “Enflasyon, büyüme, kur ve faiz tarafında oldukça zor bir yılı geride bırakıyoruz. 2020 yılında, önümüzdeki 6 aylık dönemde, faiz, kredi ve bütçenin üzerinde daha fazla kontrol sağlanabilmesi enflasyondaki temel gidişatı belirleyecek. Son dönemde atılan bir takım adımlarla TL bazındaki kredi büyümesinin hızlanması ve baz etkilerinin devreye girmesi ile 2020’de büyümeyi 3 veya 4 aralığında görmeyi bekliyoruz. Yeni bir üretim modeli ile bu ivme desteklenmeli. Bütçe ve mali disiplinden taviz verilmeden ülke kaynaklarının verimli ve üretken şekilde özellikle artan genç işsizliğine çare olabilecek katma değerli istihdam yaratacak ve uzun vadede yeni nesil yüksek teknolojili üretime katkı sağlayacak alanlara yönlendirilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Ekonomi içerisinde reel sektörün önemine vurgu yapan Sivri: “Esas olan reel sektörün üretimini ve istihdamını korumaktır. Bu kapsamda uzun vadeli bir perspektifle yeni koşullar gözetilerek reel sektör stratejisi yapılması gerekiyor. Bununla birlikte, eş zamanlı olarak ihracat potansiyelimizin yeni üretim teknolojilerine yatırım yapabilecek şekilde kalitesini ve verimliğini dijital dünyanın gerekliliklerine uygun hale getirerek üretimi rekabetçi kılabilmemiz için doğrudan yatırımları ülkemize çekebilecek bir güven ortamını sağlamamız gerekiyor.” dedi.
“En önemli sorun işsizlik”
“2019 Yılı Değerlendirmeleri ve 2020 Yılı Beklentileri” sunumunu yapan Ekonomik Gözlem Grubu Başkanı Muhittin Bilget, sanayi üretiminin, PMI endeksinin ve kapasite kullanım oranının son aylarda bir toparlanmaya işaret ettiğini, bunun yanı sıra turizm ve hizmet gelirlerinin büyümeye pozitif yönde destek verdiğini ifade etti. 2019 yılının %0 ile 1 arasında bir büyüme oranı ile kapanacağını düşündüklerini belirten Bilget, Türkiye ekonomisinde sanayinin payının yüzde 30’lara ulaşması gerektiğini söyledi. Türkiye ekonomisi için en önemli konuların başında işsizlik geldiğini vurgulayan Bilget, “En çok üzerinde durmamız gereken iki konu işsizlik, özellikle genç işsizliği ve gelir dağılımı. Dünyada işgücüne katılım %70’lerin üzerinde, biz de ise %53,5. Her yıl yaklaşık 1 milyon gencimizin işgücüne katıldığı ülkemizde düşük büyüme oranları ile işsizliği tek haneye indirmek mümkün değil. Bununla birlikte gelir dağılımı da giderek bozuluyor. Dünyada ve Türkiye’de çözülmesi üzerinde fikir birliğine varılan en önemli konu gelir dağılımındaki bozulma ve iyileştirme ihtiyacı” dedi.
Dış borç stokunun son yıllarda artış eğiliminde olduğunu ifade eden Bilget “2019’un ikinci çeyreğinde dış borç stokunun GSYH’ya oranın yüzde 61,9’a ulaştığını görüyoruz. Dış borç ve iç borçta grafiğimiz yükselmeye devam ediyor. Konu dikkat çekici noktalara gelmeye başladı. Aslolan üretmek ve büyümektir, ancak o zaman bu rakam daha makul noktalara inecektir. Öte yandan teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaretimizde, yüksek, orta ve orta-düşük teknolojili ürünlerde sürekli açık veriyoruz. Bizim bu tabloyu değiştirmemiz ve üretimimizi yüksek teknolojili ürünlere yönlendirmemiz lazım” diye konuştu.
“Enflasyon sorunu çözülmeli”
Ekonomik Gözlem Grubu Üyesi Saim Uysal ise 2020 yılı para ve kur politikalarına dair değerlendirmelerini ESİAD üyelerine aktardı. Bağımsız, iletişimi güçlü, şeffaf, öngörülebilir para politikası güden bir Merkez Bankası’na ihtiyaç olduğunu söyleyen Uysal, “Enflasyon sorunu radikal olarak çözülmezse sürdürebilir fiyat istikrarı sağlanamaması halinde ekonomi politikalarının başarılı sonuçları sadece geçici olacaktır” dedi.
“Bütçe açığı ithalata bağlı olarak artıyor”
Uygun ve adaletli bir vergilendirme sisteminin uygulanması gerektiğini ifade eden ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanlık Divanı Üyesi Sıtkı Şükürer, “Bizim en büyük sıkıntımız bütçede yaşanıyor. Vergi gelirlerinin azalmasının sebebi ekonomide yaşanan büyük durgunluktur. Bizim ekonomimiz ithalata bağlı olduğu için bütçe açığı artıyor” diye konuştu.
“İzmir’e teşvikler arttırılmalı”
2020 yılı ESİAD Üye Beklenti Anketi sonuçlarını paylaşan derneğimiz Genel Sekreteri Hale Altan, anket sonuçlarına göre kurlardaki oynaklık, maliyetlerdeki artışın piyasaya yansıtılamaması ve finansmana erişim konularının yatırım kararlarını etkilediğini dile getirdi. Hale Altan, “Üyelerimizle yaptığımız anket sonucunda İzmir’de öncelik verilmesi gereken konuların başında ikinci çevre yolu, raylı sistem ağının geliştirilmesi, limanlardan daha fazla yararlanma ve kentsel dönüşüm projeleri yer alıyor. Yabancı yatırımcıyı İzmir’e çekmek için teşviklerin artırılması gerekiyor. Bürokratik ve altyapısal sorunlar, İzmir’e ulaşımın zor olması ve nitelikli iş gücünün yetersizliği gibi engeller ortadan kaldırılırsa İzmir’e daha fazla yabancı yatırımcı gelebilir” dedi.